Skip to main content

Vergi tasarrufu yapmak istiyorsunuz ve sorularınız mı var?
089-21528680 | e-posta | WhatsApp

BMF| DAkkS | Yerinde ✅ | +%99 doğrudan tanıma👍

Satın alma sözleşmesinde arazi ve binaların bölünmesi ve bunların vergisel etkileri

Arazi ve binaların bölünmesi

Bir mülk satın alımı, hem alıcı hem de satıcı için vergi sonuçları doğurabilecek önemli bir finansal işlemdir. Bir mülk satın alma anlaşmasının en önemli yönlerinden biri, satın alma fiyatının arazi ve bina arasında paylaştırılmasıdır. Hem emlak devir vergisi hem de gelir vergisi etkilenebileceğinden, bu paylaşımın her iki tarafın vergileri üzerinde önemli bir etkisi olabilir. Bu blog yazısında, satın alma sözleşmesinde arazi ve binanın bölünmesine daha yakından bakacak ve vergi etkilerini inceleyeceğiz.

Satın alma sözleşmesinde arazi ve binaların bölünmesinin önemi

Bir mülk satın alma sözleşmesinde satın alma fiyatının arsa ve bina arasında bölünmesi birkaç nedenden dolayı önemlidir:

  1. Emlak devir vergisi: Alıcının ödemesi gereken emlak devir vergisi miktarı genellikle satın alma fiyatının arsa kısmının miktarına bağlıdır. Birçok ülkede, arazi devir vergisi arazi kısmı üzerinden hesaplanırken, bina kısmı vergiden muaftır.
  2. Amortisman: Birçok vergi sisteminde, binalar belirli bir süre boyunca amortismana tabi tutulabilir ve bu da vergi avantajı sağlayabilir. Amortismanı doğru hesaplamak için arazi ve bina arasında doğru bir ayrım yapılması gerekir.
  3. Gelir vergisi: Hem alıcılar hem de satıcılar vergi etkileriyle karşılaşabilir. Alıcı binanın amortismanından yararlanabilirken, satıcı arazinin satışından elde edilen kazanç üzerinden vergi ödemek zorunda kalabilir.

Doğru bölüşümü belirleyin

Arazi ve bina değerinin tam olarak paylaştırılması bölgeye ve yargı yetkisine göre değişebilir. Ancak, bu paylaşımı belirlemek için bazı yaygın yöntemler vardır:

  1. Uzman değerlendirmesi: Arazi ve binanın değerini tahmin etmesi için genellikle bir değerleme uzmanı getirilir. Bu değerleme uzmanı konum, arsa büyüklüğü, inşaat yılı, durum ve bölgedeki benzer mülklerin karşılaştırmalı fiyatları gibi çeşitli faktörleri dikkate alır.
  2. Yüzde paylaşımı: Yaygın olarak kullanılan bir yöntem, benzer mülklerin karşılaştırmalı verilerine dayanarak satın alma fiyatının yüzde olarak paylaştırılmasıdır. Örneğin, satın alma fiyatının %70'inin binaya ve %30'unun arsaya tahsis edileceği belirlenebilir.
  3. Satın alma sözleşmesi anlaşması: Alıcı ve satıcı, satın alma sözleşmesinde belirli bir paylaşım üzerinde de anlaşabilir. Ancak, bu anlaşma adil ve makul olmalıdır, aksi takdirde vergi makamları itiraz edebilir.

Alıcı için vergi etkileri

Bir mülkün alıcısı için, satın alma sözleşmesindeki arsa ve bina ayrımının vergi etkileri önemli olabilir:

  1. Emlak devir vergisi: Satın alma fiyatındaki arsa oranı ne kadar yüksekse, emlak devir vergisi de o kadar yüksek olacaktır. Bu nedenle daha elverişli bir bölüşüm alıcı için daha avantajlı olabilir.
  2. Amortisman: Alıcı, vergi avantajları sunduğu için binanın amortismanından yararlanabilir. Amortismanı doğru hesaplamak ve kullanımını en üst düzeye çıkarmak için arazi ve bina arasında kesin bir ayrım yapılması gerekir.
  3. Finansman: Finansman da bölünmeye bağlı olabilir. Çoğu kredi kuruluşu binaya kredi verirken arsa kısmına kredi vermez. Doğru bir alt bölümlendirme kredi vermeyi kolaylaştırabilir.

Satıcı için vergi etkileri

Satıcı da bölünmeden etkilenir:

  1. Sermaye kazancı vergisi: Satıcı, mülkün satışından elde edilen kâr üzerinden sermaye kazancı vergisi ödemek zorunda kalabilir. Satış fiyatının daha düşük bir arsa kısmı vergi yükünü azaltabilir.
  2. Gelir vergisi: Satıcı mülkü ticari amaçlarla kullandıysa, bu durum farklı vergi sonuçlarına yol açabilir. Profesyonel tavsiye burada faydalı olabilir.

Sonuç

Satın alma sözleşmesinde arazi ve binanın bölünmesi, bir mülk satın alımının önemli bir yönüdür ve hem alıcı hem de satıcı için önemli vergi sonuçları doğurabilir. En iyi bölüşümü belirlemek ve vergi avantajlarını en üst düzeye çıkarmak için vergi uzmanlarından ve eksperlerden profesyonel tavsiye alınması tavsiye edilir. Dikkatli bir planlama ve tavsiye, mülk alımının mali etkilerini en aza indirmeye ve işlemin sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesini sağlamaya yardımcı olabilir.